Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir figür olan Alparslan Türkeş, Türkiye Cumhuriyeti'nde Türk milliyetçiliğini temsil eden liderlerden biri olarak tanınmaktadır. Vefatının 28. yılı dolayısıyla gündeme gelen Türkeş, siyasi kariyerinin yanı sıra milli ve kültürel konulardaki duruşuyla da dikkat çekmiştir. Bu yazımızda, Alparslan Türkeş’in hayatı, siyasi kariyeri ve vefat tarihi hakkında bilgilere yer verirken, mezarının nerede bulunduğunu da detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917'de Kıbrıs'ın Baf bölgesinde dünyaya gelmiştir. Ailesi, 1924 yılında Türkiye’ye göç ettikten sonra, Türkeş’in çocukluk ve gençlik dönemi Türkiye’de geçmiştir. İstanbul Üniversitesi'nde siyaset bilimi okuduktan sonra 1940'lı yıllarda askeri kariyerine yönelmiştir. 1950'li yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki görevine devam eden Türkeş, TSK'nın en üst kademelerine yükselmiştir. Ancak, 1960 askeri darbesinin ardından, Orgeneral Cemal Gürsel'in talimatıyla Türk milliyetçisi görüşleri sebebiyle hapsedilmiştir. Serbest kaldıktan sonra 1965 yılında, Adalet Partisi’nin (AP) desteğiyle siyasi hayata dönmüştür.
Türkeş, 1968-1970 yılları arasında Türkiye’nin en köklü ve etkili sağ partisi olan Milliyetçi Hareket Partisi’ni (MHP) kurmuştur. Bu parti, zamanla Türkiye'deki milliyetçi hareketin temsilcisi haline gelerek geniş bir kitleye hitap etmiştir. 1970’lerde Türkiye’nin siyasi yapısında önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemde, Türkeş, MHP'yi güçlü bir muhalefet partisi olarak konumlandırmış, sosyal problemler, ekonomi ve uluslararası ilişkiler konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşmıştır. Türk milliyetçiliğini savunan ideolog olarak, Türkeş’i Türkiye’de ve dünya genelinde tanınan bir figür haline getiren fikirlerin arkasında duran bir lider olmuş, özellikle 1970'lerdeki seçimlerde büyük bir oy oranına ulaşmayı başarmıştır.
Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Vefatı, Türkiye genelinde geniş yankılar uyandırmış ve birçok siyasi figür ile vatandaş tarafından derin bir üzüntü ile karşılanmıştır. Türkeş, siyasi hayatı boyunca birçok insanın hayatında derin izler bırakmış, doğrudan veya dolaylı olarak on binlerce destekçiye ulaşabilmiştir. Vefatından sonra, MHP ve Türk milliyetçisi camiada kendisi için anma törenleri ve etkinlikleri düzenlenmiştir.
Türkeş’in mezarı, Ankara’nın büyük kabristanlarından biri olan Cebeci Askeri Şehitliği'nde bulunmaktadır. Mezarı başında her yıl anma etkinlikleri düzenlenmekte, sevenleri ve taraftarları burada toplanarak Türkeş’i anma fırsatı yaratmaktadır. Anma törlerinde, Türkeş’in idealleri, yaşamı ve Türk milletine olan katkıları üzerine konuşmalar yapılmakta, Türk milliyetçiliği üzerine düşünceler paylaşılmaktadır. Ayrıca, bu tür etkinlikler, Alparslan Türkeş’in mirasının yaşatılması adına büyük önem taşımaktadır.
Türkeş’in vefatının 28. yıl dönümünde, Türk milleti olarak onun fikirlerini ve ideallerini hatırlamakta, görüşlerinin günümüzdeki yansımalarını değerlendirmek adına bir fırsat sunulmaktadır. Kendisi, yalnızca siyasi kimliğiyle değil, aynı zamanda milli değerlere olan bağlılığıyla da anılmaya devam edecek bir liderdir. Vefatından bu yana geçen yıllarda, Türkeş’in bıraktığı mirası sahiplenen yeni nesil milliyetçiler, onun izinden gitme kararlılıklarını sürdürmektedir.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş’in hayatı, vefatı ve mezarı, sadece siyasi bir figür olarak değil, Türk milletinin hafızasında hep tazeliğini koruyan bir lider olarak hatırlanmaktadır. Onun fikirleri ve idealleri, daha nice yıllar boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi ve sosyal dinamiklerinde kendine yer bulmaya devam edecektir.