Son dönemlerde ekonomik dalgalanmalar ve pandemi sonrası pazar koşullarının değişmesi, Türkiye'deki esnaf ve perakendeci kesimlerini önemli ölçüde etkilemiş durumda. Tüketici alışkanlıklarının dönüşümü ve dijitalleşmenin hız kazanması, küçük esnafın ayakta kalma mücadelesini zorlaştırıyor. Esnafın ve perakende sektörünün temsilcileri, bu karmaşık durumdan çıkış yolu olarak yeni bir yasal düzenleme talep ediyor. Peki, esnafın beklediği bu yasa nedir ve hangi sorunlara çözüm getirecek?
Türkiye'de esnaf, küçük ve orta ölçekli işletmelerin temsilcisi olarak önemli bir sosyal ve ekonomik rol üstleniyor. Ancak, son yıllarda artan maliyetler, kiraların yükselmesi ve pazarın büyük oyuncuları tarafından oluşturulan rekabet, esnafı zora sokuyor. Küçük işletmelerin, özellikle online satış platformlarının artışı karşısında rekabet edebilme yetenekleri azalmış durumda. Bu bağlamda, esnaflar, devletin bu konuda destekleyici mekanizmalar oluşturması gerektiğini savunuyor. Talep edilen yasa, esnafın dijitalleşme sürecine adaptasyonunu kolaylaştıracak teşvikleri içermesi, vergi yükümlülüklerinde esneklik sağlanması ve kiralama düzenlemelerinin gözden geçirilmesi gibi maddeleri kapsıyor.
Yeni yasal düzenleme ile birlikte esnafların en çok beklediği değişiklikler arasında vergi muafiyetlerinin ve destek ödeneklerinin artırılması, küçük işletmelerin dijital pazarlara entegrasyonunu kolaylaştıran eğitim programlarının düzenlenmesi yer alıyor. Ayrıca, büyük perakendecilerle rekabet edebilmek adına, küçük işletmelere uygun kredi imkanları ve hibe desteği sağlanması da gündeme geliyor. Esnafın, yalnızca ürün satışıyla değil, aynı zamanda hizmet sunumu ile de kendini gösterebilmesi için, gerekli yasal çerçevenin oluşturulması büyük bir ihtiyaç. Bunun yanı sıra, yerel maddelerin satışını teşvik eden düzenlemeler ile tüketicilerin yerel üretici ile buluşmasının önünün açılması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, Türkiye'deki esnaf ve perakendeciler, yaşadıkları zorluklarla baş edebilmek için devletin destekleyici politikalarını ve yasal düzenlemelerini bekliyor. Yeni yasanın, yalnızca bir destek mekanizması değil, aynı zamanda esnafın geleceğini güvence altına alacak bir dönüşüm programı olması gerektiği düşünülüyor. Esnafın talepleri doğrultusunda atılacak adımlar, hem ekonomik canlılığın yeniden kazanılmasına hem de toplumsal dayanışmanın güçlenmesine önemli katkılar sağlayabilir. İşte bu nedenle, esnafın sesi her zamankinden daha fazla duyulmalı ve gerekli yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.