Göztepe camiasını derinden sarsan Barış’ın hayatını kaybettiği kaza, yaşanan olayla birlikte adli süreçte de tartışmalara yol açtı. Barış, 2022 yılının yaz aylarında, İzmir’in Göztepe Mahallesi'nde meydana gelen feci bir trafik kazasında yaşamını yitirmişti. Tüm Türkiye'yi yasa boğan bu olay sonrasında, kazanın sorumlusu olduğu iddia edilen sürücü hakkında açılan davada verilen mahkeme kararı, istinaf mahkemesi tarafından bozuldu. Bu durum, Barış’ın ailesi ve sevenleri arasında büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı yarattı.
Kaza, 15 Temmuz 2022’de Göztepe Mahallesi'nde gerçekleşti. Olay esnasında, Barış yürüyüş yaparken dikkatsiz bir sürücünün hızla geçmesi sonucu kaza meydana geldi. Çarpmanın şiddetiyle Barış, ağır yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bu kazanın ardından sürücü hakkında "taksirle adam öldürme" suçlamasıyla dava açıldı. İlk duruşmada, mahkeme sürücüyü ceza almaktan kurtardı. Ancak Barış’ın ailesi ve avukatları, verilen kararın adaletli olmadığını savunarak istinaf mahkemesine başvurdu. Bu başvuru, her iki taraf için de büyük bir önem taşıyordu.
İstinaf mahkemesi, yapılan itiraz üzerine olayı tekrar değerlendirerek delilleri inceledi. Barış'ın ailesinin avukatları, kazanın ayrıntılarını ve kazaya neden olan sürücünün dikkatsizliğini gözler önüne seren kanıtlara vurgu yaparak, Barış’ın yaşamını kaybetmesinin sorumlusunun sürücü olduğunu belirttiler. İstinaf mahkemesi, ilk duruşmada verilen kararın yetersiz olduğunu ve daha derinlemesine bir inceleme yapılması gerektiğine karar verdi. Sonuç olarak, istinaf mahkemesi, kazanın sorumlusuna daha ağır bir ceza verilmesi gerektiğine karar vererek dosyayı yeniden ele alacak olan mahkemeye devretti.
Barış'ın ailesi, alınan bu kararın kendilerini bir nebze olsun rahatlattığını, ancak asıl istediklerinin adaletin yerini bulması olduğunu dile getirdi. Barış’ın sevenleri de sosyal medya üzerinden destek mesajları yağdırarak, adaletin yerini bulması için seslerini yükseltmeye devam edeceklerini belirtti. Bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekildi.
Kazanın yarattığı etki, sadece Barış’ın ailesinin değil, tüm Göztepe camiasının ve İzmir halkının gözünde derin izler bıraktı. Barış'ın ismi, spor camiasında dalgalanmalara neden olurken, benzer kazaların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması çağrısı yapıldı. Hayatını kaybeden genç bir bireyin anısını yaşatmak adına, daha dikkatli bir trafik bilinci oluşturmanın zorunluluğu dile getirildi.
Barış’ın vefatı, sadece kazanın detaylarıyla değil, aynı zamanda adaletin sağlanması için verilen mücadele ile de anılacaktır. Şimdi gözler, istinaf mahkemesinin aldığı karar doğrultusunda gerçekleşecek olan yeni duruşmaya çevrilmiş durumda. Barış'ın hikayesinin son bulmaması, adaletin yerini bulması ise herkesin ortak bekleyişi olarak öne çıkıyor.
Her ne kadar Barış geri gelmeyecek olsa da, onun anısının yaşatılması ve benzer kazaların önlenmesi için verilen mücadele devam edecektir. Adalet sağlandığında, belki de onun hikayesi, diğerleri için bir ders niteliğinde olacaktır. Göztepe’nin bir evladı olarak anılan Barış, bu süreçte yalnızca bir trajedinin değil, aynı zamanda bir toplumsal sorunun da simgesi haline gelmiş durumda. Barış’ın ruhu, bu adalet arayışında kabullenmekle kalmayacak ve bu sürecin güç kaynağı olacaktır.