Her eğitim yılı, birçok unutulmaz anı ve olayla doludur. Ancak, bazı anılar hayat kurtarıcı nitelikte olabilir. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, ilkokul eğitimine olan güveni tazelemenin yanı sıra, öğretmenlerin öğrencileri için ne denli önemli birer yaşam koçu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Olay, bir ilkokulda, öğrencilerden birinin öğle yemeği sırasında boğulma tehlikesi yaşamasıyla başladı. Öğrencinin yardım çığlıkları, öğretmeninin hızlı refleksi ile anında cevap buldu ve bu olay, tüm okulda büyük bir sevinçle sonuçlandı.
Belirtilen okulun kantininde, öğrencilerin öğle yemeklerini yedikleri sırada, 8 yaşındaki bir çocuk, yediği yiyecek nedeniyle aniden boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Çocuk, nefes alamadığını hissettiğinde paniğe kapılarak çığlık atmaya başladı. O esnada, öğretmeni hemen olayın farkına vardı. 32 yaşındaki öğretmen, hızlıca çocuğun yanına koştu ve durumu hemen değerlendirdi. Çocuk, gözlerinde korku ve çaresizlikle öğretmenine bakıyordu. Bu gibi durumlarda sakin kalmak son derece önemlidir ve öğretmen bu becerisiyle öne çıktı.
Öğretmen, hemen Heimlich manevrasını uygulamaya karar verdi. Bu teknik, boğulma durumunda hava yolunu açmak için uygulanan bir acil yardım yöntemidir. Öğretmen, öğrenciyi dikkatlice doğru pozisyonda tutarak iki elini çocuğun karnına yerleştirdi. Ardından, ani bir itme ile basınç uygulamaya başladı. Bu hamleler, kısa bir süre içerisinde başarılı oldu ve çocuk, boğulma tehlikesinden kurtuldu. Öğrenci, derin bir nefes alarak rahat bir nefes verdi ve öğretmenine sarılarak olanları anlamasına yardımcı oldu. Olayın ardından, öğretmenin hemen okulun hemşiresine bilgi vermesiyle, çocuğun sağlık durumu kontrol altına alındı ve gerekli önlemler alındı.
Olayın ardından okul yönetimi, öğretmeninin bu hızlı ve etkili müdahalesi için kutlamalar düzenleme kararı aldı. Hem öğrencinin ailesi hem de okul topluluğu, öğretmenlerine şükranlarını sundular. Okul müdürü, “Bizim için en önemli şey, öğrencilerimizin güvenliği ve sağlığı. Öğretmenimiz, bu durum karşısında gösterdiği cesaret ve bilgi ile hepimize örnek oldu” diyerek sürecin önemini vurguladı.
Bu olay, eğitim kurumlarının sadece akademik bilgi sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda öğrencilerin hayatını koruma konusunda da ne kadar etkili olabileceğini gözler önüne serdi. Öğrencilerin güvenliği için alınan eğitimlerin, özellikle acil durumlar için ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Heimlich manevrası gibi acil durum tekniklerinin, öğrencilere de öğretilmesi gerektiği üzerine tartışmalar başladı. Eğitimciler, okullarda düzenlenecek ilk yardım eğitimleri ile benzer acil durumların önüne geçilebileceğini savunuyorlar. Öğrencilerin, bu gibi durumları tanıyabilmesi ve ne yapması gerektiğini bilebilmesi, hayat kurtarıcı olabilir.
Sonuç olarak, bu tür olaylar, eğitim camiasının ne denli kritik bir işlev üstlendiğinin bir kanıtıdır. Eğitimcilerin, odaklandıkları derslerin ötesinde bir misyon taşıdıkları bir kez daha kanıtlandı. Öğretmen, belki de sadece bir akademik bilgi vermekle kalmayıp, minik bir can kurtararak topluma örnek olacak bir davranış sergiledi. Gözlerindeki o korkuyu ve çaresizliği unutturarak, yine de eğitimdeki rolünün ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. Her öğretmenin, böyle durumlarda nasıl bir müdahale yapabileceği konusunda eğitilmesi, elzem hale geldi.